Alışverişten sonra Esme ve Rosalie'den beni kendi evime bırakmalarını istedim. Onlarda öyle yaptılar. Rosalie pek memnun olmamıştı. Çünkü her yalnız kaldığımda başıma bir iş geliyordu. Ama onlara yalnız kalmak istediğimi söylediğimde çok fazla üsteleyemediler. Eve girdiğimde büyük salonu hızla geçip oturma odasındaki krem renk kanepeye kendimi attım.
Çantamdaki katlanmış gazeteyi çıkardım. Röportajı baştan sona iki kez okudum. Joseph'in her cevabında sinirim bir kat daha arttı. Yoktu öyle mi? Dean Ormanında hepimizi yok etmek üzereyken ve biz zor bir şekilde kurtulmuşken Edward ve James onu gözleriyle görmüşken o yoktu öyle mi? Melody annemi katlederken bu bir kıskançlıktı öyle mi? Dikkatimi zorla diğer haberlere verdim. Ama aklım o haberdeydi. Bizim evleneceğimizi yazmışlardı. Bu haber gülümsememe neden oldu. Diğer haberleride okudum. Blair ve Joseph'i o an o kadar sinirli olmasam kutlardım ama bu işi daha sakin bir zamanda yapmaya karar verdim. Gazeteyi katlaıo sehpaya fırlattım. Kanepeye uzandım. Odama gidecek halim yoktu. Bir süre tavanı seyrettikten sonra göz kapaklarım ağırlaştı ve derin bir uykuya daldım. Bir süre sonra soluk soluğa uyandım. Berbat bir kabus görmüştüm. Angelica'nın ölümünü tekrar görmüştüm ve bu sefer hançeri atan kişi bendim. Uyandığımda heryerim titriyordu. Kanepede doğruldum ve dikkatimi dağıtacak birşeyler aradım. Okuduğum gazeteyi tekrar elime aldım ve aynı haberleri tekrar okumaya başladım.