Joseph her zamankinden farklı olarak Bakanlık'tan çıktıktan sonra evine cisimlenmedi.Bugün çok daha özel bir gündü.Bugünün özel olduğunu anlamak mümkündü çünkü Joseph çok az giydiği fıstık yeşili pelerinini takmıştı.Yüzündeki gülümseme de ayrı bir ipucuydu...Joseph Bakanlık'taki sıkıcı işleri bitirdikten sonra Domuz Kafası'na, Emma ile buluşmaya gitmişti.Emma yani Hogwarts Müdiresi olan Profesör Emily, Joseph'in eski bir arkadaşıydı.Joseph, Emily ile Yoldaşlık'ta tanışmıştı.Her ne kadar fazla görüşemeseler de Joseph'in kanı çok çabuk ısınmıştı Emily'ye.
Hava çok soğuktu ve Joseph üstüne bir atkı dışında kalın bir şey almamıştı.Buz gibi esen rüzgar tenini döverken titredi Joseph.Tüyleri diken diken olmuştu.Elleri cebinde, yüzü esen rüzgardan kurtulmak için yerde, pelerini ise nerdeyse kafasına geçmiş bir haldeydi.Bu adamın Sihir Bakanı olduğunu düşünebilecek kimse olamazdı.Rüzgarın getirdiği çığlığa benzeyen ses kulaklarında çınlarken, gözleri Domuz Kafası'nın eski püskü, neredeyse düşmek üzere olan tabelasını gördü.Domuz Kafası'nın önünde durdu ve dökülmekte olan kapıya baktı.Bir an heyecanla nefesini koyverdi ve içeriye girdi.O kapıyı ittiğinde menteşeleri paslanmış olan kapı uzun bir çığlık attı adeta.İçeride birkaç kişi vardı ama Joseph'in gözleri aradığı kişiyi bulamamıştı.Ama içerideki pis kokan hava ve duman Joseph'i bulmuştu.Joseph bir iki kere öksürdü ve bara yöneldi.Kukuletalarını kafalarına geçirmiş adamların gözleri üzerine kayarken Joseph barmenden bir Ateş viskisi isteyip şömineye en yakın masaya oturdu.
Şöminenin ateşinin kendisine bile yararı yok gibiydi ama en azından yanıyordu.Joseph atkısını boğazına iyice doladı.Ateş viskisi geldiğinde Joseph hemen bir yudum aldı.Ateş viskisiyle adeta canlanmış ve ısınmıştı.Dik bir şekilde oturup etrafına bakınmaya başladı.Karanlık köşelerde oturan bazı adamların gözleri hala ondaydı.Joseph emin olmak istercesine asasını kontrol etti.
"Çabuk gelse bari..." dedi Joseph kendi kendine Emma için ve beklemeye başladı.
Elizabeth May Warner
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Cuma Ekim 24, 2008 5:39 pm
"Artık kalemimi kırdım gidişinle. Dudaklarımı kanatıp yüreğimin sesini dinliyorum. Baş ucumda sana yazdıklarım ve masada demlenmiş yalnızlığım. Kanayan çığlıklarımı yutkunup kırılmış hayallerimi topluyorum kentin kaldırımlarından."
Bu düşünceler mahvediyordu onu. Artık Karar vermişti. Bırakacaktı bu düşünceleri. Yeniden başlayacaktı. Çevresinde ona ihtiyacı olanlar vardı. Başta Besi sonra Cornelia yaşadıklarının iki katını onların yaşadığını biliyordu. Ama bunlara en fazla güçlü olması gereken kişi Emma'ydı. Düşüncelerini içine ata ata patlama noktasına gelmişti.Elleri cebinde yavaş yavaş yürüyordu kaldırımda. Kendini yorgun ve yıkık hissediyordu. Hava soğuktu. Zayıf bedeni ürperdi birden. Bir kaç adım ötede Domuz Kafasının tabelasını gördü. Bacaklarında yürüyecek hal yoktu. Ama Joseph ile olan buluşması onu biraz heyecanlandırıyordu. Kendini bir an önce içeri attı. Kahverengi gözleriyle ortamı taradı anında. İşte ordaydı. Şöminenin hemen yanı başındaki masadaydı. Sıcacık şöminedeki neşeli alevler yüzünü aydınlatırken, taş döşemenin önüne oturmuş ellerini ovuşturuyordu."Umarım çok bekletmemişimdir."diye düşünerek hızlı ve büyük adımlarla masaya ulaştı. Mutsuzluğu kapıda kalmıştı sanki içinde büyük bir enerji vardı. Joseph'in tam karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu ve :
"Merhaba...Umarım çok bekletmemişimdir."dedi.
Joseph Phoenix
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Cuma Ekim 24, 2008 5:53 pm
Joseph içeri giren buz gibi hava ve kapı gıcırtısıyla anlamıştı ki içeri birisi girmişti."Bir an önce kapıyı kapatsa iyi olur yoksa burası buz kesecek..." diye düşünürken kafasını kaldırdı ve önündeki sandalyeye oturan Emma'yı gördü.Titrememeye çalışarak gülümsedi.Güzel kadını gördüğü için mutlu olmuştu.Uzun bir zaman olmuştu görmeyeli.Bir an dili tutuldu Joseph'in ve bir şey söyleyemedi ta ki Emma konuşana kadar.
"Merhaba...Umarım çok bekletmemişimdir." dedi Emma.
Joseph gülümseyerek güzel kadına baktı.En son dört ay önce gördüğü Emma fazla değişmemişti.Her zamanki gibi güzel ve alımlıydı.Ama Joseph, Emma'nın gözlerinde bir mutsuzluk seziyordu.Yorgun olduğunu da fark etmişti Joseph ama Emma bunu belli etmeyecek kadar yetenekliydi.Joseph her zaman enerjik ve sıcak olan Emma'nın şimdi öyle olmadığını görünce üzülmüştü aslında.Belki Emma ne sorunu olduğunu anlatır diye umut etti Joseph ve Emma'ya baktı.
"Hayır, sadece birkaç dakika..." dedi Joseph gülümseyerek."Ne içersin?"
Elizabeth May Warner
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Cuma Ekim 24, 2008 6:10 pm
Soğuktan kaskatı olmuş bedeni yemiden hayat bulmuştu sanki. Kafasında binlerce soru olduğu halde düşünceli görünmemeye çalışıyordu. Duygularını çok iyi kontrol ederdi. Ama biliyordu ki Joseph de böyle duyguları çok çabuk sezerdi. Şu an kendini saklamakta kullandığı en güçlü maskesini takıyordu sanki. Bu düşünceleri böyle sürerken bir soruyla bölündü.
"Ne içersin?"
Bu soruyu çok sevmişti. Şu an kesinlikle bir ateş viskisine ihtiyacı vardı. Uzun zamandır içmemişti. Boğazında bıraktığı o keskin tadı özlemişti. Joseph'e dödü ve :
"Bir ateş viskisi gerçekten iyi olurdu... Görüşmeyeli nasılsın?"
diye sordu. Uzun süredir görüşmemişlerdi. Emma kendini onun yanında rahat hissediyordu. Birden gözleri Joseph'in pelerinine takılmıştı. Tıpkı babasının ki gibiydi. Eski günleri hatırladı. Işıl ışıl lambalarla dolu Watson malikanesini... Ortada dolaşan küçük bir yumurcak neşeyle kahkahalar atıyor, ve iki kız annelerine msofra için yardım ediyorlardı. Baba Watson henüz eve dönmemişti. Dönmeyecekti de zaten. İçini tekrar bir hüzün kapladı. Ama gelmesiyle gitmesi bir oldu.
Joseph Phoenix
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Cuma Ekim 24, 2008 6:42 pm
"Bir ateş viskisi gerçekten iyi olurdu..." dedi Emma ve Joseph barmene seslenip iki ateş viskisi istedi.Kendisinin ki de bitmişti.Soğuk yüzünden iki dikişte bitmişti.Her ne kadar içini bir süre ısıtsa da etkisi çabuk geçiyordu ve soğuk tekrar beynine kadar işliyordu.Ama Emma'yı görmek onu neşelendirmişti soğuğa rağmen.
"Görüşmeyeli nasılsın?" diye sormuştu Emma.
Joseph gülümsedi.Gerçeği söylemek gerekirse Joseph kötüydü.Bakanlık'ta işler kötü gidiyordu.Ölüm Yiyenlerin sayısı giderek artıyordu.Muggle ölümleri artmıştı.Joseph'in başını ağrıtan çok olay vardı.Ama yine de Joseph şu an için mutluydu.Yakın bir dostuyla oturmuş ateş viskisi içiyordu.
"İyi sayılırım.Yani işler...Neyse seni işlerle sıkmayayım.Asıl sen nasılsın?Hogwarts'da işler nasıl gidiyor?" diye sordu Joseph.
Ateş viskileri gelmişti.Joseph bir yudum aldı ve ikide bir açılan kapı yüzünden buz gibi olan bara rağmen ısındı tekrardan.Kafasını yere eğip ayakkabılarıyla ilgilenmeye başladı.Emma'nın güzel gözleirni ona dikmesi onu utandırmıştı.Yanaklarının hafifçe kızardığını hissedebiliyordu.Ateş viskisine uzanıp bir yudum daha aldı ve ellerini ceplerine soktu.
Elizabeth May Warner
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Cuma Ekim 24, 2008 6:58 pm
Parmaklarını kadehin etrafında yavaşça gezdirdi. İri bir yudum aldı. Boğazından hafifçe inerken acı bir tat bıraktı ardında. Kadehi yeniden indirdi dudaklarından. Öyle iyi gelmişti ki ona... Kendini rahatlamış hissetti. Ama nedendir bilinmez boğazı viskinin o acı tadını bir türlü kabullenemiyor gibiydi. Joseph'in hemen ardındaki pencereye takıldı. Güneş geceyle buluştuğu ilk andan itibaren saniye saniye tonları değişen büyük bir renk armonisine bakıyordu gözleri. Oysa bunun bir göz yanılması olduğu bilimsel bir gerçekti. Işığın mucizesi gibi…
Dakikalar ilerledikçe ve o renk armonisi yerini karanlığa bıraktıkça, renklerin daha da netleştiğini gördü. Keşfetmek içeriği çok geniş ve farklı bir kelimeydi onun için. Fark etmek yeterliydi. Öyle bir dalmıştı ki uzaklara, ona seslenen yakışıklı adamı zar zor duymuştu.
"İyi sayılırım.Yani işler...Neyse seni işlerle sıkmayayım.Asıl sen nasılsın?Hogwarts'da işler nasıl gidiyor?"
Cevap vermeden önce kadehinden bir küçük yudum daha içti ve;
"Okul iyi fena değil ama eminimki daha iyi zamanlarım olmuştur...Kendime gelince de olduköa kötüyüm. Hiçbir şey yolunda gitmiyor. Daha önce duydun mu bilmiyorum ama çok yakın bir zaman da annemi de kaybettik. O nedenle moralim epeyce bozuk. Kafamda binlerce soru var."
dedi. Bu cümleler istemsiz bir şekilde dökülmüştü dudaklarından. Günlerdir biriktirdiği herşeyi en olmadık yerde açığa vurmuştu. İçindeki bomba patlamıştı artık... Ağlamamak için kendini çok zor tutuyordu....
Joseph Phoenix
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Cuma Ekim 24, 2008 7:21 pm
Joseph karanlığın çöktüğünü fark etmişti.Domuz Kafası daha da soğumuş, şömine sönmeye yüz tutmuştu.Joseph asasını çekip odunlara doğru salladı ve odunlardaki alev biraz daha yükseldi ama hala hiçbir işe yaramıyordu.Joseph Ateş viskisinden bir tane daha istemeyi düşündü ama çok da hızlı gitmek istemiyordu.Bu meret adamı hemen sarhoş edebiliyordu.
"Okul iyi fena değil ama eminimki daha iyi zamanlarım olmuştur...Kendime gelince de olduköa kötüyüm. Hiçbir şey yolunda gitmiyor. Daha önce duydun mu bilmiyorum ama çok yakın bir zaman da annemi de kaybettik. O nedenle moralim epeyce bozuk. Kafamda binlerce soru var."dedi Emma.
Joseph bir anda sarsıldı.Emma'nın annesi ölmüştü.Joseph'in gözleirnin önüne bir kez gördüğü Emma'nın annesi gelmişti.Çok tatlı ve iyi bir kadındı.Joseph Emma'nın üzüntüsünü hissedebiliyordu.Gidip sarılmak isterdi ona ama bunu yapacak cesareti bulamadı kendisinde.Söyleyecek bir şeyler arıyordu ama bulamadı.Bir süre baktı Emma'ya boş gözlerle.Güneşe bakan bir çiçeğin hayranlığıyla baktı kadına.Hala duygularını göstermemek için uğraşıyordu.
"Lütfen ne hissediyorsan anlat Emma.Rahatlarsın..."dedi Joseph."Gerçekten çok üzgünüm annen için.Senden üzülmemeni beklemiyorum ama kendini kontrol etmelisin.Sen güçlü bir kadınsın.Annen seni böyle görmek isterdi...
Joseph üzüntüyle vazgeçtiği ateş viskisini istedi barmenden ve hemen bir yudum aldı.
Elizabeth May Warner
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Cuma Ekim 24, 2008 9:25 pm
"Lütfen ne hissediyorsan anlat Emma.Rahatlarsın...Gerçekten çok üzgünüm annen için.Senden üzülmemeni beklemiyorum ama kendini kontrol etmelisin.Sen güçlü bir kadınsın.Annen seni böyle görmek isterdi...
Bu sözler üzerine Joseph'e karşı bir sevgi kabardı. Neden di bilmiyordu. Belkide şu an da duymak istediği şeylerdi bunlar. Delicesine ağlamak istiyordu. Fakat bir damla gözyaşı süzülebildi gözlerinden yanaklarına. Konuşöak herşeyi anlatmak, içindeki fırtınanın artık durmasını istiyordu. Olanları doğru kişiye mi anlatıyordu bilmiyordu fakat konuşmassa daha da kötü olcağını biliyordu.
"Bilmiyorum Joseph... Gerçekten ne yapıcağımı bilmiyorum. Çok ağır geliyor. Artık benimde gücüm kalmadı. Çevremdeki herkesi bir bir kaybediyorum... Ve ...ben artık korkuyorum...Belki abarttığımı düşüneceksin...Ama hayır. Onların yerine o lanetlerin önüne atlamaya hazırken neden ben değilde onlar ...İşte bunu anlamıyorum!!!!
Bunları kendi ağzından duymak ona bile korkunç gelmişti. Kim derdi ki Emma bu hallere düşücek? Ama hayat onu en zayıf noktasından vurmuştu. Ailesinden artık bir kişinin daha yok olmasına tahammülü yoktu ama savaşıcak gücü de giderek azalıyordu. Sanki bir vampir tarafından sürekli kanı emiliyordu. Yorulmuştu ...Dayanıcak bir dala herşeyden çok ihtiyacı vardı son günlerde....!!!
Joseph Phoenix
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam C.tesi Ekim 25, 2008 11:25 pm
Joseph Emma'nın kendisini rahat hissetmediğini fark etmişti.Aslında buna üzülmüştü Joseph.Emma'nın yakın bir dostu olduğunu sanıyordu.Joseph ile sorunlarını paylaşmaktan kaçınmak istemesi Joseph'i rahatsız etmişti.Ateş viskisiyle dolu olan kadehini fazlaca sert bir şekilde masaya vurarak hem herkesin ona bakmasına hem de Emma'nın hafifçe ürkmesine sebep olmuştu.
"Bilmiyorum Joseph... Gerçekten ne yapıcağımı bilmiyorum. Çok ağır geliyor. Artık benimde gücüm kalmadı. Çevremdeki herkesi bir bir kaybediyorum... Ve ...ben artık korkuyorum...Belki abarttığımı düşüneceksin...Ama hayır. Onların yerine o lanetlerin önüne atlamaya hazırken neden ben değilde onlar ...İşte bunu anlamıyorum!!!!" dedi Emma bağırarak.
Herkes tekrar onlara bakarken, Joseph onlara bakanları terslercesine sol elini salladı.Emma'nın sözleri ağırdı.Joseph bu sözlerin yükünü Emma'nın kaldıramadığını gördü.Emma söylediği sözlerin etkisiyle ağladı ağlayacak bir duruma gelmişti.Joseph Ateş viskisinden bir yudum daha aldı.Emma'ya bir cevap vermeliydi.Onu bu saçma düşüncelerden arındırmalıydı.Aslında bunu neden yaptığını bilmiyordu.Kalkıp gidebilirdi.Zaten bir sürü sorunu vardı.Ama bunu yapmadı.Bir şey onu Emma'yla konuşmaya zorluyordu.
"Yapma Emma...Acın seni kötülüğe götürüyor.Acılarını asla unutma.Acıların seni yüceltir.Ama onların seni yönetmesine izin verme..." dedi Joseph hafif bir sesle."Acılarına neden olanları unutma.Bir gün tekrar onları yakalayacağız.Ama sen o gün bu halde hiçbir şey yapamazsın.Güçlü olmalısın.Düşmanlarımız seni bu halde görmek istiyor.Ama sana söz veriyorum; onları bulup..."
Joseph cümlesini tamamlamadı.Çünkü cümlenin yaratacağı etki şimdi Emma'yı daha kötü bir hale getirebilirdi ve Joseph bunu istemiyordu.Gülümseyerek kadının gözleirne baktı.
"Lütfen artık üzülme.Gerektiği her anda yanında olacağım.Tamam mı?..."
Elizabeth May Warner
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Paz Ekim 26, 2008 1:51 pm
"Yapma Emma...Acın seni kötülüğe götürüyor.Acılarını asla unutma.Acıların seni yüceltir.Ama onların seni yönetmesine izin verme..." dedi Joseph hafif bir sesle."Acılarına neden olanları unutma.Bir gün tekrar onları yakalayacağız.Ama sen o gün bu halde hiçbir şey yapamazsın.Güçlü olmalısın.Düşmanlarımız seni bu halde görmek istiyor.Ama sana söz veriyorum; onları bulup...Lütfen artık üzülme.Gerektiği her anda yanında olacağım.Tamam mı?..."
Karanlıktan aydınlığa çıkıyordu. Sanki haftalardır süren gerilim taşmış Emma'da oldukça rahatlamıştı ve tüm bunların olmasında Joseph'in payı oldukça büyüktü. Günlerdir bir cesaret tutunacak bir dal arıyordu. Bulmuştu bugün o kişiyi.
Kalabalık merakla onlara bakarken Joseph'in tavırlarıyla onları mevzunun dışında tumayı başarmıştı. Topladı tekrar tüm cesaretini Emma yüzüne küçük bir tebessüm yerleştirdi. Bunu yaparken sanki yıllardır gülmemiş gibi bir his uyandı içinde. Kurumuş dudaklarından şu cümleler döküldü ardından;
"Teşekkür ederim. Gerçekten bunlara ihtiyacım vardı. Toparlanıcam artık. Sende görüceksin bunu. Fakat içimdeki kin ve nefret asla dinmiyecek onlara karşı ve bu savaşta sevdiğim bir kimseyi daha kaybetmeyeceğim. "
Şimdi gülümsüyordu. Kendini rahat ve güvende hissediyordu eskisi gibi ama hala bazı şeyleri tam olarak atlatamamıştı. Buna rağmen buraya girerken ki psikolojisini buraya bırakacak, evdekilere daha mutlu görünmeye çalışacaktı. Joseph' e döndü ve:
"Gerçekten çok teşekkürler. Seninle konuşmak çok iyi geldi."
dedi. Kadehin sonunda kalan viskiyide tek yudumda içti ve beklemeye başladı.
Joseph Phoenix
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Paz Ekim 26, 2008 9:31 pm
Joseph söylediklerinden sonra Emma'nın gülümsediğini görünce sevindi.Onu daha fazla üzgün görmek istemiyordu.Gülümsemek ona çok yakışıyordu ama üzgün görünmek onu aynı derecede kötü gösteriyordu.Joseph başka Ateş viskisi istemediğini anlatmak için ona doğru gelen barmene hayır dercesine elini salladı.Dudak büken barmen elindeki yeni açılmış Ateş viskisiyle geri dönerken, Emma'nın sesini duyan Joseph ona döndü.
"Teşekkür ederim. Gerçekten bunlara ihtiyacım vardı. Toparlanıcam artık. Sende görüceksin bunu. Fakat içimdeki kin ve nefret asla dinmiyecek onlara karşı ve bu savaşta sevdiğim bir kimseyi daha kaybetmeyeceğim.Gerçekten çok teşekkürler. Seninle konuşmak çok iyi geldi."
Joseph gülümsedi ve uzanıp Emma'nın elini iki elinin arasına aldı.Emma'nın güzel gözleirnin içine baktı.
"Seni böyle görmek benim için yeter..." dedi Joseph ve güldü.
Joseph havanın ne kadar soğuk olduğunu bir kez daha hatırladı Ateş viskisi içmeyi bırakınca.Kaç bardak içtiğini hatırlamıyordu ama Domuz Kafası'nda kimsenin kalmadığını biliyordu.Saate bakınca, saatin iki olduğunu gördü.Geldiklerinden beri dört saat geçmişti.Joseph zamanın ne kadar çabuk geçtiğine şaşmıştı.Bir dostuyla oturup konuşurken zaman hızlı, Bakanlık'ta oturup sıkıcı raporları okurken ve denetleme yaparken zamanın yavaş geçmesi ne kadar da garipti.Zaman gerçekten akılalmaz bir kavramdı...
"Lütfen artık daha iç açıcı konulardan konuşalım..." dedi Joseph gülümseyerek."Mesela Carrie'nin yeni kitabını okudun mu?"
Carrie, Joseph'in eski bir dostuydu.Yeni kitabı ise büyücü-muggle ilişkileri hakkındaydı.Muggleların büyücüler hakkında fazla bilgi edindiğini anlatan kitabının ilk kopyasını Joseph'e göndermişti Carrie.Muggle Başbakanı ile görüşmelerinin sıklaştığını söyleyen Carrie, Joseph'i eleştirmişti.Ama Joseph bu görüşmelerin Ölüm Yiyenlerin saçtıkları ölümleri açıklamakla geçtiğini anlatmıştı Gelecek Postası'na.Yine de Carrie'nin kitabı büyücülerin bir kısmını etkilemişti.Muggleların büyücü aleminden uzak tutulmalarını destekleyen açıklamalarda bulunmuştu bazı önde gelen kişiler.Ama Joseph'in umrunda değildi bunlar.
Joseph bir kez daha Emma'ya baktı.Onun ne düşündüğünü merak ediyordu.
Rp out:Kitabı okumadım de geç istiyorsan
Elizabeth May Warner
Konu: Geri: Soğuk Bir Akşam Ptsi Ekim 27, 2008 7:09 pm
Zaman gittikçe ilerliyor. Çecredekilerden bazı insanlar gidiyor yerine yenileri geliyordu. Mekan bir süre durulsada tekrar kalabalıklaşmaya başlamıştı. Çoğu insan için gün yeni başlıyordu çünkü. Emma Joseph'in konuşmasını bekledi bir süre daha ardından Joseph'in konuşmaya başlamasıyla aralarındaki sessizlik bozuldu.
"Seni böyle görmek benim için yeter..."
Emma masanın üzerine koyduğu adeta bir buzparçasına benzeyen ellerine sıcak birşey deydiğini hissetti. Joseph ta gözlerinin içine bakıyordu Emma'nın . Bu biraz onu utandırsa da aynı derecede yüreğinde değişik bir duygunun kabarmasına yol açtı. Joseph ise konuşmasına şöyle devam etti.
"Lütfen artık daha iç açıcı konulardan konuşalım...Mesela Carrie'nin yeni kitabını okudun mu?"
Emma konunun değişmesine olan sevincini gülümseyerek belirtti. Evet bu kitabın namını duymuştu. Fakat okuyacak vakti henüz olmamıştı. Bu yüzden konuşmasını şöyle sürdürdü.
"Hayır...Henüz okumadım fakat adını birçok kez duydum... Açıkcası bir sonraki köşe yszılarımın birinde ele alıcağım konulardan biri de bu...Aaa doğru sana söylemeyi unuttum Gelecek Postasında köşe yazarıyım artık. Bir gazetede belirli bir kitleye ulaşmak Zümrüdüanka Yoldaşlığı için çok iyi olacağını düşünüyorum. Kısa sürede onların gerçek yüzlerini göstermek gerçekten güzel olucak. Ama bunun yanında iyi bir düşman kitlesi de beni bekliyor."
Bu düşüncelerini gülerek söylemişti. Çünkü en ufak bir korku yoktu içinde. Hatta bitirilmemiş hesabını kapatmak istiyordu. Bunun için köşe yazarlığı onun için vazgeçilmez bir fırsattı.