Konu: alyson scarlett bell C.tesi Kas. 01, 2008 12:33 am
meta:vanessa anne hudgens
örnek rp:
-Hayır,hayır ben değil onu ben ispiyonlamadım,hayır beni öldürme lütfen lütfen, hayırrr!! Lord nereye gitmişti? Roxanne ölmüş müydü yoksa? Ama burası hiçbir tablonun içine benzemiyordu. Etrafa bakındı geceydi ve karanlıktı, hiçbir yer görünmüyordu. Masanın üzerinde duran ve bitmek üzere olan mumun yaydığı ışıkla aydınlanan masa- eski,tahta ve bir ayağı kırık bir masaydı ki;üstünde bir kaç eski kitap her an düşecekmiş gibiydi-vardı.Eliyle karyolasının yanındaki komidin de asasını aradı yerinden kalkmayarak. Evet işte buradaydı ''küçük şeytan''. Yerinden kalktı, asası artık elindeydi ... Birkaç saniye boş boş mumun yaydığı ışığa baktı ve ''lumos'' diye böğürdü. Asasını hazır tutarak kapıya yöneldi ve ''nox'' dedi usulca; orada bir mum görmüştü. Asasını kendinden emin biçimde iki defa salladı. Artık mumun yaydığı ışıkla odanın her bir bölgesini görünüyordu. Nerde olduğunu hala çözememiş olan Roxanne’nin aklına bir şey geldi; nerede olduğu... Geçen gece evdekilerle kavga edip kendini hemen dışarı atmıştı.İlk bulduğu yer burasıydı; Çatlak Kazan.. Bir oda tutmuş yaklaşık bir haftadır burada kalıyordu. Odada grileşmiş perdelerin arasından azda olsa güneş yüzünü gösteriyordu, sabahları uyandığında... Buda ona azda olsa mutluluk veriyordu. Cüppesini giyip odadan çıkınca o uzun koridorda ne kadar yürüdüğünü anlamadan bara ulaşmıştı.Orası çok sessiz ve ıssızdı, saat çok geç olmalıydı. Bulduğu eski ve kirli koltuğa oturmuş dikkatini saatine vermişti.Uzaktan bakıldığında saate bakan sıradan biriydi. Ama içinde ne büyük fırtınalar kopuyor kim bilebilirdi ki? Bunları düşünürken bir an sol kolunda bir sızı hissetti. Bir refleksle aniden cüppesini sıyırdı.Onu çağırıyordu; Karanlık Lord...
Ne yapması gerektiğini biliyordu, gitmeliydi. Ama ona yapacaklarından korkuyordu. Ya rüyası gerçek olursa? Hayır olamazdı. Lordun ona ihtiyacı vardı. Bakanlıktan bilgi sızdırıyordu ona. Bu fırsatı elinden kaçıramazdı. Ama ya takmıyorsa? Bunu düşünmek bile istemiyordu. Koltuktan ürkmüş biçimde kalktı. Çatlak Kazan’a son bir kez bakmak istedi; bu son görüşü olabilirdi.görevinin basında ölebilir yada öldürülebilirdi… Son bir bakış attı buraya ve gitmek istemezcesine sürüdü ayaklarını. Çünkü işaret acıdıkça acıyordu. Dışarı çıktı, artık gitmeliydi; daha fazla bekletemezdi onu…
Cisimlendi ve gecenin dördünde karargahtaydı işte. Bir an etrafına bakındı. Onu bekleyen tehlikeyi anlamıştı. Etrafında ona sinsi ve memnun şekilde bakan birçok ölüm yiyen vardı. Ona bir ömür gibi gelen sessizlikten sonra, lord her zamanki soğuk ve alaycı sesiyle konuşmaya başladı. -Ee Roxanne, Karanlık Lord’a ihanet edenlerin sonu nasıl olur biliyorsun değil mi? -‘’e.. l-lordum b-ben bir-bi-şey yap-yapmadım. -Karanlık Lord’a yalan söyleyemeyeceğini bunca zamanda öğrenemedin mi? -Hayır,hayır,hayır ben değilim onu ben ispiyonlamadım. Hayır,beni öldürme lütfen,lütfen… -‘’AVADA KEDAVRA’’ -Haayırrr.. Olanlardan sonra ne kadar geçtiğini anlamamıştı zamanın. Ama kendine geldiğinde,yakın zamanda terk ettiği evindeki odasında,yatağının baş köşesindeki altın çerçeveli tabloda durduğunu gördü. Artık bütün zamanı tabloları arasında gidip gelmekler mi geçecekti?...EVET.
YAZIM HATALARI İÇİN ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLERİM.
Angelly Melanié Béll
Konu: Geri: alyson scarlett bell C.tesi Kas. 01, 2008 12:36 am