Herşey muhteşem gidiyordu. Düğün hazırlıklarına aralıksız devam ediyordu Rose. May'le yaptıkları bu alışverişin ardından davetiyelerin ne durumda olduğunu öğrenmeye gidecekti. Ardındanda May ve Edward için düğün hediyesi almaya gitmeyi planlıyordu. Bunları eğer bugün yaparsa yarında kalan alışverişleri halledebilirdi. Rose Edward ve May'in mutlu olmasını herkesten çok istiyordu. Bunun için ne gerekiyorsa hepsini yapacaktı ve bunları en mükemmel şekliyle yapacaktı. Büyü dünyasında herkes onların düğününü konuşmalıydı. Herkes May'in güzelliğine hayran kalmalıydı. Birlikte yürüdüğü May'e baktı Rose. Yorulduğu belliydi. Bugünkü alışveriş kotasını doldurmuştu anlaşılan. Beraber üç süpürgeye girdiler. Pencere kenarındaki masaya geçtiklerinde May adeta kendini sandalyeye atmıştı. Rosalie bundan sonraki alışverişlere onu götürmesek mi diye düşündü. Esme birazdan burda olurdu. Birlikte May'i eve bırakıp sonra alışverişe devam etmeleri en mantıklı seçenek gibi duruyordu.
Rose, artık eve gitsek... Benden bu kadar daha fazla gezersek bana bir bacak borcun olacak
May bunu söyledikten sonra gerçektende bunun mantıklı bir yol olduğunu gördü. Gülümsedi ve :
"Pekala, bacakların sende kalsın seni eve bırakalım ve bizde kalanları almaya gidelim oldu mu? "
Şimdi onun yüzünede gülümseme yayılıyordu. Bu Rose'u sevindirmişti. Esme gelene kadar içmesi için ona bir kaymak birası söyledi.